Eski ABD Başkanı Donald Trump, 2024 seçimleri öncesi gerçekleştirdiği Gazze ziyaretiyle hem uluslararası hem de yerel kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı. Ziyaretin hemen ardından Gazze’de meydana gelen ölümler, bölgedeki psikolojik duruma ait ciddi sorunları ortaya çıkarttı. 237 Filistinlinin hayatını kaybetmesi, sadece bireylerin değil, toplumsal psikolojinin de derinden etkilenmesine sebep oldu. Bu trajik olay, savaş psikolojisi, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) ve toplumsal dayanışmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Trump’ın ziyareti sırasında meydana gelen ölümler, bölgedeki insanlarda derin bir korku ve kaygı hissi yaratmış durumda. Çatışmalar ve bombardımanlar neticesinde yaşanan toplumsal travmalar, uzun vadede bireylerin psikolojik sağlığını tehdit etmektedir. Felaketler sonrası yaşanan travmalar, bireylerde TSSB belirtileri, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunların görülebilmesine neden olur. Gazze’de milyonu aşkın insan, bu tür ruhsal zorluklarla başa çıkmaya çalışırken, sürekli artan şiddet ve belirsizlik duygusu bu sorunları daha da derinleştiriyor.
Ayrıca, yapılan araştırmalar, savaş ortamında yetişen çocukların psikolojik gelişimlerinin olumsuz etkilendiğini göstermektedir. Gazze’de bulunan çocukların savaşla büyümeleri, oyunlarda şiddet görüntülerinin ön plana çıkmasına, sosyal ilişkilerin zayıflamasına ve okul başarısının düşmesine sebep olabiliyor. Çocuklar, savaş ortamında maruz kaldıkları travmalar sebebiyle ruhsal gelişimlerini sağlıklı bir şekilde sürdüremiyorlar. Bu tür olumsuz durumların üstesinden gelinmesi için sosyal hizmet uzmanları ve psikologlar devreye girmekte, destek programları oluşturmaktadır.
Trump’ın Gazze ziyareti, aynı zamanda uluslararası toplumun da dikkatini çekti. Bu tür ziyaretlerin çatışmaları körükleyebileceği, daha fazla şiddeti tetikleyebileceği gibi düşünceler, bölgede yaşayan insanların yalnızlık ve çaresizlik hissini artırmakta. Bu süreçte, Gazze'deki insanlar için en büyük umut kaynağı ise toplumsal dayanışma ve destek sistemleri. Psikolojik destek sunan kuruluşlar ve gönüllü gruplar, insanların birbirlerine olan bağlılıklarını ve dayanışmalarını kuvvetlendiriyor.
Toplum, destekleyici bir ağ kurarak bireylerin yaşadığı travmalarla başa çıkmalarını kolaylaştırabilir. Gazze gibi çatışma bölgelerinde, psikolojik destek hizmetlerinin etkinliği, insanların yaşadığı acıları paylaşabilmeleri ve duygusal yüklerini hafifletebilmeleri açısından büyük önem taşımaktadır. Gönüllü gruplar, savaşın getirdiği mağduriyetlerin azaltılması konusunda kritik roller üstlenmektedir. Eğitim programları ve sosyal destek projeleri, insanların içinde bulundukları zor koşullara rağmen umut ışığı olmaktadır.
Sonuç itibarıyla, Trump’ın Gazze ziyareti sonrasında yaşanan olaylar sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de derin yaralar açmıştır. 237 Filistinli insanın kaybı, bölgedeki insanların psikolojik sağlığını tehdit eden, kaygı yaratan bir olay olarak hafızalara kazınmıştır. Yardım kuruluşları ve psikologların destekleri, insanların yaşadığı dramları hafifletmekte, ruhsal iyileşme süreçlerini hızlandırmaktadır. Fakat unutulmamalıdır ki, bu tür olayların yaşanmaması için uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması büyük bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır.