Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920'de kurulduğundan bu yana Türkiye’nin siyasi, sosyal ve kültürel yaşamında önemli bir rol oynamaktadır. 2023 yılı itibarıyla TBMM, 105. yaşına bastı. Bu vesileyle, meclis bünyesinde demokratik düşünceyi oluşturma çabalarının yanı sıra, bu süreçte bireylerin psikolojik durumları üzerindeki etkileri de irdeleniyor. Demokratik bir toplumun inşası sürecinde yaşanan olayların ve kararların, insanların psikolojik durumları üzerindeki yansımaları, bireyin sosyokültürel bağlamda nasıl bir dönüşüm geçirdiği gibi önemli konular, TBMM’nin tarihsel gelişimi ile bağlantılı olarak ele alınacaktır.
TBMM’nin kuruluşu, sadece bir siyasi müessesenin ortaya çıkışı değil, aynı zamanda bir ulusun bağımsızlık arayışının en belirgin sembollerinden biridir. Ulusun iradesini temsil eden bir meclisin varlığı, bireylerde demokratik bilinç, katılımcılık ve toplumsal aidiyet duygusunu pekiştirmiştir. Türkiye’de demokrasinin kök salması, bireylerin özgüvenlerini artırarak kendilerini ifade edebilme ve toplum içerisinde yer alma isteğini teşvik etmiştir. Bu durum, hem toplumun genel psikolojik sağlığını olumlu yönde etkilemiş, hem de bireylerin kendilerini gerçekleştirebileceği bir zemin hazırlamıştır.
Demokrasi, bireylerin yalnızca seçimleri ile değil, aynı zamanda katılımları ve ifade özgürlükleri ile de inşa edilen bir sistemdir. TBMM’nin 105. yılı, bireylerin demokratik süreçlere olan katılımlarını artırmaları ve toplumsal meseleler hakkında düşünmeye teşvik edilmeleri gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır. Bu bağlamda, demokratik bilincin geliştirilmesi için eğitimin, sosyal medyanın ve diğer iletişim araçlarının nasıl kullanılabileceği üzerine düşünmek önemlidir.
TBMM, sadece yasaların belirlenmesi ve yürürlüğe girmesi açısından değil, aynı zamanda toplumsal huzurun sağlanmasında da önemli bir göreve sahiptir. Meclis, farklı görüşlerin bir araya geldiği, tartışmaların yapıldığı ve sağlıklı bir diyalog ortamının tesis edildiği bir platformdur. Bu tür bir ortam, bireylerin farklı fikirlerle karşılaşmasının ve bu fikirler üzerinde düşünmesinin yolunu açacak psikolojik alanı genişletir. Böylece, toplumsal uzlaşı ve dayanışma ruhu güçlenir.
TBMM’nin 105. yılında toplumsal huzurun sağlanmasına yönelik atılan adımların önemi, bireyler arasında güven duygusunun pekişmesini sağlayan mekanizmaların işlerliğidir. Bu süreç, bireylerin toplumsal olaylara dair duygu ve düşüncelerini ifade etme yollarının da önünü açmaktadır. Her bireyin sesinin duyulmasının, demokratik sistemi daha sağlam kılacağının bilincinde olmak, sosyolojik açıdan olduğu kadar psikolojik açıdan da kişilerin kendilerini değerli hissetmelerine yardımcı olur.
Sonuç olarak, TBMM’nin 105. yılı, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bireylerin demokratik mücadeleleri ve toplumsal bilincin gelişimi üzerine tekrar düşünme fırsatıdır. Bu dönemde, bireyler arası iletişim ve etkileşimin artırılması, toplumun genel psikolojik sağlığı ve huzuru için kritik bir önem taşımaktadır. Demokratik süreçlerde etkin olmak, sadece siyasi bir bilinç oluşturmaz; aynı zamanda bireylerin kendilerine olan güvenlerini pekiştirmekte, topluma olan aidiyet hissini de güçlendirmektedir. TBMM, bu önemli süreçte yürütücü bir güç olarak, toplumsal değişim ve gelişimin lokomotifi olmaya devam edecektir. Bu sebepten ötürü, TBMM’nin 105 yılı, Türkiye’nin geleceği için umut dolu bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir.