Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 28 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, hem maddi hem de manevi açıdan ciddi etkiler yaratmıştır. Depremin ardından yapılan ilk değerlendirmelerde, 1 kişinin hayatını kaybettiği, 29 kişinin yaralandığı bildirilmiştir. Yerel halkın yanı sıra, afet sonrası gelen yardım ekipleri de olay mahallinde hızlı bir şekilde müdahalede bulunmuştur. Ancak, depremin yarattığı psikolojik etkiler, uzun vadede daha derin yaralar açma potansiyeline sahiptir.
Depremler, yaşanan doğal afetler arasında en yıpratıcı olanlardan biridir. Fiziksel hasarın yanı sıra, insanların ruhsal sağlığı üzerinde de kalıcı izler bırakabilir. Sındırgı'daki depremin ardından birçok kişi, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), anksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle, bu tür olaylar kişilerde bir güvensizlik hissi yaratır. Sındırgı’da yaşayanlar, evlerinin zarar görmesiyle birlikte, yeniden güvenli bir ortamda yaşama kaygısını da hissetmeye başladılar.
Psikologlar, depremlerin birçok insanda "deprem kaygısı" olarak bilinen bir durumu tetikleyebileceğini belirtmektedir. Depremin ilk şokunun ardından, potansiyel riskler ve bir sonraki depremin olma durumu bireylerin zihinlerinde sürekli tekrar eden düşüncelere dönüşebilir. Kişiler, bu durumu aşmak için sosyal destek mekanizmalarını kullanmak, aileleriyle iletişimde kalmak ve profesyonel destek almak gibi yolları tercih edebilirler.
Depremler çoğu zaman toplumsal dayanışmayı ön plana çıkarır. Sındırgı'daki deprem sonrasında, birçok vatandaşın bir araya gelerek yardımlaşma çabaları gözlemlenmiştir. Yerel halk, depremzedelere yardım etmek için birbirlerine destek olmanın yanı sıra, dayanışma etkinlikleri düzenlemektedirler. Bu tür sosyal bağlantılar, bireylerin ruhsal iyilik halini desteklemenin önemli bir parçasıdır.
Sındırgı’da kurulan kriz masaları ve psikolojik destek hatları, insanların yaşadıkları travmanın üstesinden gelmelerine yardımcı olmak amacıyla kurulmuştur. Ailelerin ve bireylerin bir araya gelerek acılarını paylaşmaları, psikolojik iyileşme sürecinin hızlı ilerlemesine katkı sağlar. Ancak, bu sürecin sürekli desteklenmesi ve afet sonrası toplumsal zihinsel sağlık hizmetlerinin sürdürülebilmesi önemlidir.
Sonuç olarak, Balıkesir Sındırgı'da yaşanan deprem sadece fiziksel zararlarıyla değil, insanlar üzerinde bıraktığı psikolojik etkilerle de kayda değer bir olaydır. Toplum olarak yaşanan bu tür olaylarda, ister fiziksel ister psikolojik olsun, dayanışma ruhu bu tür travmaların atlatılmasında kritik bir öneme sahiptir. Unutulmamalıdır ki, her afet sonrasında, toplumsal destek ve profesyonel yardım ile insanlar tekrar hayatlarına daha güçlü devam edebilirler.