Nihat Genç, Türk basın tarihinin en dikkat çekici ve tartışmalı isimlerinden biriydi. Gazetecilik kariyerine genç yaşta başlayan Genç, kaleme aldığı yazılarla yalnızca haber yapmanın ötesine geçerek toplumun ruh halini yansıtan bir isim haline gelmişti. 2023 yılında hayatını kaybeden Nihat Genç’in ölümü, basın sektöründe ve toplumsal sferde geniş yankı buldu. Düşünceleri ve cesur kalemini kaybeden Türkiye için bu kayıp, sadece bir gazetenin ya da bir yazarın kaybı değil, aynı zamanda özgür düşünce ve eleştirel bakış açısının zayıflaması anlamına geliyor.
Nihat Genç, 1965 yılında İstanbul'da doğdu. Medya kariyerine 1980’lerin ortalarında köşe yazarı olarak başladı. Yazıları, genellikle cesur ve tartışmalı konuları içeriyor, toplumsal meselelere dair derinlemesine analizler sunuyordu. Bağımsız bir yazar olmanın getirdiği özgürlük ile kalemini, pek çok kişi tarafından eleştirilen ancak aynı zamanda takdir edilen bir biçimde kullandı. Özellikle siyasi konulardaki eleştirileri ve toplumsal adaletsizliklere karşı söylemleri onu önemli bir kamuoyu figürü haline getirdi. Yazdığı eserler ve köşe yazıları, birçok kişi tarafından referans alınıyor, genç gazetecilere ilham kaynağı oluyordu.
Nihat Genç, medyada bıraktığı izlerle sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda bir düşünür ve toplumun sesini yansıtan bir simge haline geldi. Kalemiyle oluşturduğu derin etki, özellikle genç nesil üzerinde büyük bir iz bıraktı. Eleştirel düşünceyi geliştirmek ve toplumsal konular hakkında farkındalı oluşturmak için yaptığı çalışmalar, pek çok kişi tarafından takdir ediliyordu. Genç, internet ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte kendine has üslubunu dijital platformlara da taşıdı. Onun bakış açısını tartışmak, pek çok yayın organında gündem oluşturan bir mesele haline geldi.
Ölümü, medyanın sadece bir bireye değil, daha geniş bir topluma nasıl etki ettiğine dair sorgulamaları da beraberinde getirdi. Nihat Genç'in kaybı, gazeteciliğin mesleki etik değerlerine, düşünce özgürlüğüne ve bağımsız yayına yönelik bir uyarı niteliği taşıyor. Medyanın nasıl bir işlev gördüğü, kimlerin sesine yer verdiği, kimin söz hakkı olduğuna dair düşünceler dondurulmuş gibi dururken, Nihat Genç’in ardında bıraktığı izler bu soruların cevaplarının arayışını teşvik ediyor.
Son olarak, Nihat Genç’in hayatını kaybetmesi basın dünyası ve toplum için bir kayıp olmanın ötesinde, toplumsal tüm kesimlerin çeşitli konulara dair bakış açılarının sorgulanmasına, tartışmalara yol açan bir kayıp haline geldi. Medya ve düşünce dünyasında Nihat Genç’in boşluğu, yalnızca bir kişi olarak değil, özgürlük ve eleştirel düşünce adına da hissedilecektir. Onun düşünceleri ve yazdıkları, her ne kadar fiziksel olarak aramızda olmasa da, kaleminin gücü ve cesaretiyle daima yaşayacaktır. Bu vesileyle Nihat Genç’i saygıyla anıyoruz.