30 Ekim 2023'te Kayseri'de meydana gelen 14 katlı bir binada çıkan yangın, kentte büyük bir paniğe neden oldu. Yangın, binanın en üst katından başlayarak hızla yayıldı ve binada yaşayanlar arasında korku dolu anlara yol açtı. İtfaiye ekiplerinin hızlı müdahalesiyle yangın kontrol altına alınırken, olay çevredeki sakinler ve şehir halkı üzerinde derin izler bıraktı. Bu tür felaketlerin ardından sadece fiziksel hasarın değil, aynı zamanda psikolojik etkilerin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Yangın sonrası yaşanan travma, bir toplumun ruhsal durumunu etkileyebilir.
Yangın, bireyler üzerinde hem bedensel hem de ruhsal anlamda ciddi zararlar verilmektedir. Kayseri'deki yangına maruz kalan bina sakinleri, olay sırasında yoğun bir korku ve çaresizlik hissetti. Yangın sonrası bireylerin yaşadığı travma, birkaç farklı şekilde kendini gösterir. İlk olarak, olay sırasında yaşanan ani korku ve stres, bireylerde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi psikolojik sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir. İnsanlar genellikle kendilerini güvende hissetmeyebilir ve yaşadıkları korku dolu anları sürekli zihinsel olarak tekrar yaşayabilirler.
İkinci olarak, afet sonrası bir toplulukta sosyal bağların zayıflaması gibi durumlar da gözlemlenebilir. Yangının yaşandığı mahallede, komşular arasında güven ilişkileri zarar görebilir. İnsanlar, yaşadıkları travmanın etkisiyle birbirlerine karşı daha şüpheci ve uzak hale gelebilir. Bu süreç, toplumsal dayanışma duygusunu zayıflatır ve bireylerin hayata karşı olan motivasyonlarını olumsuz etkileyebilir. Yangın sırasında yaşanan kayıplar, sadece maddi kayıplar değil, aynı zamanda psikolojik kayıpladı. Yangın sonrası kişi, evini kaybetmenin yanı sıra, yaşadığı anıları ve güvenli alanını da kaybeder.
Yangın sonrası Kayseri halkı, hemen dayanışma ve destek gösterme çabalarına girişti. Sosyal medya platformları üzerinden yardım kampanyaları başlatıldı. Ancak, afet sonrası bireylerin sadece maddi yardıma ihtiyacı olmadığını unutmamak gerekiyor. Psikolojik destek de bu tür felaketler sonrasında son derece önemlidir. Afet psikolojisi alanında uzman olan psikologlar ve terapistler, mağdurlara yönelik destek hizmeti sunarak, yaşadıkları travmayı atlatmalarına yardımcı olmaktadırlar. Bunun yanı sıra, yerel yönetimlerin ve STK’ların psikolojik destek hizmetlerini devreye sokması büyük bir önem taşır.
Kayseri'deki yangın, toplumda bir uyanışa da neden oldu. Bireyler, afet sonrası destek almanın önemini daha iyi anladı. Sosyal medya platformlarında yaşanan dayanışma, insanların bir araya gelerek birbirlerine moral vermesi açısından önemli bir role sahip. Bu tür olaylar, toplumun bir arada durabilme gücünü de pekiştirirken, psikolojik destek ve dayanışmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Kayseri’deki 14 katlı binada çıkan yangın, yalnızca maddi hasar bırakmakla kalmayıp, psikolojik travmalara da neden oldu. Bu tür olayların ardından, herkesin psikolojik destek almasının ve birlikte dayanışma içinde olmasının önemini vurgulamak gerekir. Yangın sonrası yaşanan korku, kaygı ve belirsizlik hissi, özellikle çocuklar ve yaşlı bireyler üzerinde daha derin etkiler yaratabilir. Dolayısıyla, bu tür olaylar sonrasında sağlanan desteklerin çok yönlü olması ve toplumda dayanışma ruhunun canlı tutulması büyük bir ihtiyaçtır.