Werner Lorant, Türk futbolunun dönüm noktalarından biriydi. Hem teknik direktör olarak hem de kişiliğiyle birçok insana ilham veren bu büyük isim, geçtiğimiz günlerde hayata veda etti. Lorant’ın yardımcılığını üstlenen Engin Fırat, takımın geçmişte yaşadığı zorlukları ve unutulmaz anları, özlemle hatırlıyor. Özellikle 6-0'lık tarihi yenilgi, Fırat’ın aklında silinmez izler bırakmış durumda. Bu olayın ardından yaşanan gelişmeleri ve Lorant’ın takım üzerindeki etkisini anlatıyor.
Fırat, zaman zaman futbolun sadece bir oyun olmadığını, duyguları ve heyecanları da içinde barındıran bir yaşam tarzı olduğunun altını çizdi. 6-0’lık mağlubiyet, Lorant ve ekibi için büyük bir kırılma anıydı. Bu mağlubiyetin ardından takımın moralinin nasıl düştüğüne ve bu sürecin nasıl üstesinden gelindiğine dair anılarını paylaştı. "O gün, sahaya çıktığımızda her şeyin çok farklı olacağını biliyorduk. Ancak sahadan bu şekilde ayrılmak, hepimiz için büyük bir travmaya yol açtı” diyor Fırat.
6-0, sadece bir skordan fazlasıydı; bu, takımın dayanışmasını ve rekabet gücünü test eden bir ölçüydü. Fırat, "Lorant’ın vizyonu, bu olağanüstü dönemden sonra ortaya çıktı. O, hemen sonrasında bize her zaman bu tür anların birer öğrenme fırsatı olduğunu hatırlatırdı. ‘En büyük öğretmenlerimiz, en acı deneyimlerimizdir’ derdi" şeklinde sözlerine devam ediyor.
Engin Fırat, Lorant’ın sadece takıma değil, oyuncuların kişisel gelişimlerine de büyük katkılarda bulunduğunu dile getiriyor. “Her bir futbolcu, Werner sayesinde kendi potansiyelini keşfetti. Onun liderliği altında, hem futbol olarak hem de bireysel olarak büyüdük” diyor. Fenomenal bir çalışkanlığı, disiplin anlayışı ve futboldaki stratejik zekası, Lorant’ın mirasını daha da değerli kılıyor.
Bunun yanı sıra Fırat, Lorant’ın ölümünden duyduğu üzüntüyü de dile getirdi. “Bir teknik adamdan öte, benim için bir baba figürüydü. Benim kariyerimdeki dönüm noktalarından biriydi” diyerek Lorant'a olan saygısını ifade etti. Takımının sadece bir futbolcu grubundan ibaret olmadığını, patlayan bir ailenin parçası olduğunu dile getiren Fırat, bu bağlılığın arkasında Lorant’ın etkisinin yattığını vurguluyor.
Son olarak, Fırat, "Werner Lorant, sadece bir nesil futbolcunun değil, tüm Türk futbolunun hafızasında ebediyen yaşayacak bir isimdir. Onun öğütleri ve hatıraları, gelecekteki kuşaklara ışık tutacaktır" diyerek sözlerini noktalıyor.
Engin Fırat’ın bu duygu dolu hatırlamaları, Werner Lorant’ın hayatını kaybetmesinin ardından futbol camiasında yarattığı boşluğun büyüklüğünü gözler önüne seriyor. Fırat’ın gözünden, sporun sadece bir zafere değil, aynı zamanda insan ilişkilerine ve hayatın anlamına dair derin dersler sunduğunu anlamak mümkün. Bu trajik kaybın ardından, Lorant'ın mirası ve bıraktığı izler, hepimiz için unutulmaz bir deneyim olarak kalacak.