FETÖ lideri Fetullah Gülen'in mezarının camlarla çevrelenmesi, sadece fiziksel bir koruma değil, aynı zamanda örgütün içindeki güç dinamiklerinin ve miras meselelerinin yarattığı tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu olay, örgütün geçmişi ve geleceği üzerinde derin etkiler bırakırken, toplumsal algıda da önemli kaymalara neden olabileceğini gösteriyor. Gülen'in ölümü sonrası, henüz tam olarak ortaya konmamış olan vasiyet ve miras meseleleri, örgüt içindeki çeşitli gruplar arasında sürtüşmelere neden oluyor.
Gülen'in ölümünden sonra ortaya çıkan miras tartışmaları, örgütü oluşturan bireyler arasında ciddi bir bölünmeye yol açmış durumda. Örgüt içerisinde kimlerin liderlik pozisyonuna geçeceği, hangi yapının Gülen’in mirasını devralacağı pek çok kişinin merakını cezbediyor. FETÖ, tarih boyunca, liderlerinin otoritesine dayalı bir yapı geliştirmişti. Ancak şimdi, bu otorite boşluğu ve liderin vasiyeti ile ilgili belirsizlik, örgütün dağılmasına neden olabilecek potansiyel bir kriz unsuru oluşturuyor. FETÖ’nün bu aşamada , demokratik bir yapıya sahip olmaması ve liderin kişisel bağımlılığı, örgütün içindeki çatışmayı derinleştiriyor.
Bu gelişmeler, sadece FETÖ’nün kendi içinde değil, aynı zamanda toplumsal algı üzerinde de derin etkiler yaratıyor. Toplumun FETÖ liderinin ölümünü, mezarının çevrelenmesini ve örgütün iç dinamiklerini nasıl algıladığı, özgürlük, güvenlik gibi kavramların yeniden değerlendirilmesine yol açıyor. FETÖ’nün geçmişteki faaliyetleri ve buna bağlı olarak edinilen olumsuz algı, bu tür gelişmelerle birleştiğinde daha da katmerleşiyor. Mezar çevresindeki cam yapılar, bir nevi sorgulama ve yargılama mekanizması haline gelmiş durumda. Örgütün bağlıları, liderlerine karşı herhangi bir şüphe durumunda nasıl bir yol izleyecekleri konusunda kararsız kalabilir. Bu da, hem psikolojik hem de sosyal açıdan kaygı verici bir durum oluşturuyor.
Öte yandan, bu tür sembolik eylemlerin, pek çok insanın gözünde FETÖ ve benzeri yapılarla ilgili güven ve inanç krizine yol açabileceği unutulmamalıdır. FETÖ'ye karşı oluşan bu tepkilerin, toplumda derin çatlaklar oluşturması olasıdır. Bu çelişkili durum, FETÖ'nün geleceği konusunda pek çok belirsizliği de beraberinde getirmektedir. Eğitim kurumları, dernekler ve benzeri yapılar söz konusu olduğunda, bu olguların etkileri daha da belirgin hale gelecektir.
Sonuç olarak, FETÖ elebaşının mezarının çevrelenmesi durumu, terör örgütünün geleceği ve toplumda yarattığı etkinin yeniden değerlendirilmesi açısından oldukça önemli bir dönemeçtir. Miras, vasiyet ve örgütsel yapının geleceği hakkında ortaya çıkan belirsizlikler, yalnızca örgüt üyeleri için değil, toplumun genelinde de çeşitli kaygılara neden olmaktadır. Bu nedenle, bu konu üzerine yapılacak tartışmaların, hem sosyal psikoloji hem de toplumsal yapılar açısından büyük bir öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz.