Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Avrupa Birliği ile yapılan işbirliklerinin yalnızca ekonomik değil aynı zamanda psikolojik yansımalarının da önemli olduğu üzerine dikkat çeken bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Bu toplantıda, Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerinin toplumun psikolojik sağlığına olan olumlu etkilerini vurguladı. Özellikle Türkiye'nin Avrupa ile bütünleşme sürecinin, toplumsal ruh haline nasıl yansıdığına dair tespitlerde bulunarak, bu ilişkilerin güçlendirilmesinin gerekliliğine dikkat çekti.

Psikolojik Sağlamlık ve AB İlişkisi

Özel, Türkiye'nin AB ile yakınlaşmasının sadece ticari işbirlikleriyle kalmayacağına, psikolojik sağlamlık açısından da kayda değer faydalar sağlayacağına inandığını ifade etti. Avrupa Birliği’nin demokratik değerleri, insan hakları ve sosyal adalet konusundaki düşünceleri Türkiye’deki bireylerin güven duygusunu artırabilir. Bu durum, bireylerin yaşam kalitesini ve psikolojik durumunu olumlu yönde etkileyen unsurlar arasında yer almaktadır. Özel, yaptığı konuşmada, “Bir bireyin ruh sağlığı, yaşadığı çevredeki sosyal ilişkiler ve güven ortamı ile doğrudan bağlantılıdır. AB ile olan işbirlikleri, Türkiye halkının kendisini güvende hissetmesine, sosyal destek ağı oluşturmalarına ve umut duymalarına yardımcı olur" ifadelerine yer verdi. Bu tür bir işbirliğinin sağlanması, yalnızca devlet düzeyinde değil birey düzeyinde de önemli değişimler yaratacağının altını çizdi.

Toplumsal Duygular ve AB Süreci

Toplum içinde oluşan psikolojik etkilerin yanı sıra, Avrupa Birliği sürecinin duygusal yanlarını da ele alan Özel, "Toplumun bir arada olma hissi, ortak değerler etrafında kenetlenmesine, dolayısıyla toplumsal dayanışmanın artmasına olanak tanır. Kendilerini Avrupa'nın bir parçası gibi hisseden bireyler, daha umutlu ve kararlı bir yaşam sürme eğiliminde olurlar," dedi. Bu tür işbirliklerinin, geçmişte yaşanan travmaların etkilerini de minimize etmesine katkıda bulunabileceğini belirten Özel, “AB ile ilişkilerimizi güçlendirmek sadece ekonomik bir gereklilik değil, psikolojik bir ihtiyaçtır,” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Toplumun genel psikolojik sağlığını olumlu etkileyen faktörler arasında yer alan sosyal adalet ve insan hakları gibi konuların, AB ile işbirliği sayesinde daha iyi bir noktaya gelebileceğini de vurguladı.

Özel, konuşmasını tamamlamadan önce, Türkiye'nin bu süreçte kazanacağı en önemli değerlerden birinin kendine güvenin artması olduğunu dile getirerek, “Kendine güvenen bireyler, hem kendileri hem de toplulukları açısından daha yaratıcı, üretken ve huzurlu bir yaşam sürerler. Bu da Türkiye'nin geleceği için oldukça önemlidir," diyerek sözlerine son verdi.

CHP Genel Başkanı'nın bu açıklamaları, toplumda AB ile işbirliğine dair oluşan algıyı ve psikolojik durumu yeniden düşünmeye sevk edecek nitelikte oldu. Özellikle genç nesil için Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinin nasıl bir ivme kazanacağı, onların geleceğe olan umutlarını doğrudan etkileyen bir unsur olarak öne çıkıyor. AB ile olan ilişkilerin güçlendirilmesi, yalnızca politika değil, psikoloji alanı için de büyük önem taşımaktadır.